<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d35585353\x26blogName\x3ds%C3%B6ylemedi+demeyin,+%C3%A7izerim+:)\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://cizerim.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttps://cizerim.blogspot.com/\x26vt\x3d-7321274581281846411', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script>
bujene

sene olmuş 2017, aylardansa ekim.

Cumartesi, Ekim 21, 2017

Yıllaar yıllar geçmiş a dostlar ben buralarda birşey paylaşmayalı 🙄 Bugün bir konu hakkında araştırma yaparken blog'lardan birine denk geldim. Nasıl özlemişim anlatamam bloggerlığı, blog takip etmeyi. Şimdinin gözde sosyal medyası instagram ve facebook'tan vakit! bulamıyoruz ki kardeşim 😳😩😅 son çizimin üstünden 4 sene geçmiş. Bende çizme aşkı pek kalmadı desem yeridir 😞 Nadiren de olsa birşeyler karalıyorum elbette. 3 çocukla hayat gailesinde vakit bulabilirsem.





Mesela bu postu yazmam bile rahat 2 saatimi aldı 😅

sizin de lukapu albümünüz olsun mu?

Çarşamba, Mayıs 22, 2013

lukapu, deli-anne.com işbirliği ile büyük kare albümlerini hediye ediyor. siz de lukapu fotokitaplarınız olsun istiyorsanız bu çekilişe katılın ;) ayrıntılı bilgi deli anne'nin blogunda :)

Salı, Mayıs 03, 2011

Sevgili arkadaşım merve ve kızı zz için :)

Etiketler: ,

3 sene sonra yeniden :)

Pazar, Şubat 20, 2011



2008'den bu yana pek çok şey oldu hayatımda tabi :) Anlatmaya nerden başlamalı bilemiyorum. Belki sonra ayrı bir post konusu olabilir. Aradan bir 3 sene daha geçmezse :)

Şimdilik bir arkadaşımın yeni yemek sitesi için çizdiğim illustrasyonu yayınlamak istiyorum. gönül mutfağı, lütfen uğrayınız, 2 çocuklu bir marifetli bir hanım. Eminim birkaç tarif almadan geçemeyeceksiniz ;)

ms. lama çorbasever :)

Çarşamba, Şubat 27, 2008


Bayan Lama Çorbasever, dumanı üstünde tüten çorbasını yudumlamaktadır. Çiçekli şapkasıyla çok da şıktır.... :))
Lama'nın, taze annemizin mart ayında etkinliği var, logosunu da ben çizdim görüldüğü gibi ;) Hepinizi bu hem kolay, hem lezzetli hem de faydalı etkinliğe bekliyorum....

Etiketler: ,

çılgın raftingçiler :P

Cuma, Temmuz 27, 2007

Epeydir yoktum biliyorum :) Malatya'dan döndük sonunda. Dönmeden önce de 1 haftalık güzel bir doğu turu yaptık :) Doğu turumuzda Elazığ, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Nemrut Dağı ve Darende (Malatya'nın ilçesi) güzergahı vardı. Tüm detayları anlatıp da sizi sıkmak istemiyorum (diğer fotoğrafları sokak süpürgesi'nde paylaşacağım.). O yüzden sadece Darende'de yaptığımız raftingi anlatacağım. Gezimiz gayet güzel geçti ama en eğlencelisi de bu rafting oldu :)) Daha önce başka bir yere yazdığım rafting maceramızı anlatan yazıyı aynen kopyalayacağım (üşendim de tekrar yazmaya :P)

Fotojenik aile (Ayşelere taktığımız lakap, her yerde durup fotoğraf çekildikleri için) ve hijyenik aile'nin (onların bize taktığı lakap, temizliğe çok dikkat ettiğimiz için gerçi Hasan sayesinde hijyenikliğimiz kalmadı ) son macerası Darende'de rafting olayı oldu. Aslında hepimizin en eğlendiği ve en çok aklına kazındığı anıydı rafting hala biraraya geldiğimizde raftingi anlatır ve tekrar tekrar güleriz.
Aslında bizim fotojenik aile, k.babamın doldurmasıyla rafting hayaliyle Malatya'ya gelmişler. İlk gün Darende'ye geldiğimizde, raftingle ilgili pek çok yerde afiş asılıydı. O afişlerden birini aldık ve günlerce gezi boyunca yanımızda dolaştırdık. Ha bir de Ayşe'nin tavus kuşu tüyü var Gündüzbey'de kahvaltı yaptığımız yerden aldığı. O da hem tüm gezi boyunca yanımızda dolaştı, hem de en büyük ihtimamı tüye gösterdik birşey olmasın diye :) sonuçta sağ salim tüy İstanbul'a geldi ve şu an Ayşe'nin evini süslüyor :) Neyse rafting afişi de aynı şekilde Urfa'ya kadar yanımıza aldık. Urfa'da öğretmenevinde bıraktık, yeter bu kadar gezdirdiğimiz diye :P Darende'de nasıl olsa yüzlercesi vardı.
Darende'ye gittik. Zaten pazar günüydü ve rafting otobüsünde insanlar vardı. Hiç afişe bile gerek olmadan görevliyle konuştuk. Ve heyecanla bizden önceki grubun raftingden dönmesini bekledik. Bu heyecan tabi herkesin çenesine vurdu, ortamda onlarca espri patlıyordu biz sanıyoruz ki Discovery Channel'daki gibi azgın nehirlerde rafting yapacağız :) Nerdeee. 5-6 km. kadar otobüsle içlere doğru gittik, daracık yollardan geçtik. Tohma çayı'nın kenarında durduk. Can yeleği, kasklarımızı giydik. Bir yandan da rehberin talimatlarını dinliyoruz. Sonra atladık çaya, ama ilk başlangıcımız ters oldu, döne döne gittik :) Bu arada normalde 6 derece en yükseğiymiş raftingin, Türkiye'de varmış 6 derecelik yer, Tohma Çayı'ysa 2 dereceymiş. Yani bizim gibi çömezler için :) Önce ben öndeydim ama sonra eşim benim gücümün yetersiz kaldığı düşüncesiyle kendi öne geçti, ben ortada kaldım. Bu sefer de eşim, konuşmaktan kürek çekmedi :) hatta rafting yerine manzara seyredecekmiş :)) Ben bir yandan eşimin boşluğunu doldurmaya çalışıyorum, talimatlara uymaya çalışıyorum. Bir yandan Hasan'ın sabotelerine karşı koymaya :)) Sol taraftaki üçlü içinde yine de en işe yarayan bendim sanırım. Zaten sağ tarafta en önde oturan Arif abi yüzünden bot sürekli döndü durdu :) Sağ tarafta kürek çeken güçlü biri olunca sol taraf pasif kaldı. Ayşe sürekli gülmelerdeydi, gülmekten kürek çekemedi :) Rehber de Hasan'la uğraşmaktan talimatları söyleyemedi. Neyse böyle böyle ortaya kadar geldik. İsteyen olursa orada durup suya giriyorlarmış. Ben hariç herkes suya atladı. Ben ıslanmayacaktım güya. Kuru çıkacaktım çaydan :P Herkes bi posta yüzdü, çıktılar, tekrar bota atladık. Tam rehber, "Şurada çınarlık var, orada dikkat edin. Çünkü..." Diyemeden kendimi serin sularda buldum :)) bottan düştüm. Üstelik rehbere göre bir ilki başarmışım. Islanmayacaktım ben güya. Görev adamı gibi rehberin dediğini uyguluyorum "Suya düşerseniz, sırt üstü yatın, sizi kurtarmamızı bekleyin." demişti. Bir yandan sürükleniyoruz, ben botun yanında sürüklene sürüklene gidiyorum. Sonunda beni birşey olmadan bota çektiler, çekmez olaydılar :) biri kürekle burnuma vurdu, biri kaskla kafama :)) neye uğradığımı şaşırdım kurtarılınca... Eşimin dediğine göre diz boyu suya düşmüşüm ve orada beklemişim :) Ne kadar doğru bilmiyorum. Bu arada Ayşe de dikkat edilmesi gerekilen çınar dallarına kafasını çarpıyordu... Yani sonuç itibariyle epey eğlenceli bir rafting oldu. Rafting yaparken foto çekilememiştik, hem bugünün eğlencesinden dolayı, hem de foto çekilemediğimiz için bugünün bir karikatürünü çizdim hatıra niyetine :)
Karikatürde,
Discovery adamı : Arif abi
Bayan fotojenik : Ayşe
Bayan hijyenik : ben
Talihsiz rehber : rehber
Aşağı çamurlu : Hasan
Yukarı çamurlu : eşim
:)

'AY'I

Salı, Haziran 12, 2007

Hayvanlar serisinin 2. çalışması da bitti. Aslında pek gerçek ayıya benzemedi, daha çok oyuncak ayı gibi oldu ama bana çok sevimli geldi :) 3. çalışmayı belki İstanbul'a dönmeden yaparım. Bana belli olmaz gerçi, bu 2 haftada pek birşey yapamaya da bilirim :) Malum eşya toplama, gezme-tozma işleri...

Not : Çizimin üstüne tıklayın mutlaka, büyük halinde detaylar daha güzel görünüyor ;)

Etiketler: ,


Free Hit Counter